ÇAĞDAŞ CARİYE PAZARLARI VE TEBERRÜCÜ

CAHİLİYYE

 

   Yeryüzünde insanoğlunun hayatı üzerinde etkili ve yetkili olan beşeri ideolojiler, sahte ilahların insanlığa ihanetlerinin belgeleridir. Beşeri ideolojilerin ortak karakterlerinden birisi de, insanoğluna eşya muamelesi yapmalarıdır.

   Bakınız beşeri ideolojilerin lügatında kadın; alınıp satılan bir şöhret ve şehvet eşyasıdır. Bu konuda Fransız Senatörlerinden M. Ferdinad Dreyfus şöyle diyor: “Zamanımızda kadınların, mukabilinde derilerini satmaları, yani bir kelime ile fahişelik; alelade sanatlardan değildir. Bu iş ferdin çerçevesini çoktan aşmıştır. İyi bir organizasyonla, bu sahada, üstün bir mali güce sahip olmak işten bile değildir. Bu sebeple bahis mevzuu faaliyetleri bütün sanayi ve ticaret işletmelerinden saymak, onları bu gurupta mütalaa etmek lazımdır. Yani bu husus mutlaka organize edilmesi icabeden zaruri bir endüstridir. Maddesini tedarik etmek ayrı bir mevzuu.. Bu ham maddeyi işleyerek pazarlara ulaştırmak da başka bir sanat ve ihtisas işi..  Bu sahanın talipleri vardır. Muayyen metodlarla çalışan pazarları mevcuttur. Ham madde, yaşları ilerlemiş gençlerle kızlardır. Bu elemanlar, bahsettiğiniz ticari faaliyetlerin ithal ve ihraç mallarını teşkil etmektedir. Hele kızların yaşı on civarında olursa... Müşterinin arayıp da bulamadığı maden...“ (1) Bu cümleler, beşeri ideolojilerin kadına karşı olan bakış açılarının birer özetidirler. Şunu bilelim ki; kadına ihanet edip onu pazarlarda alınıp satılan bir şehvet ve şöhret eşyası haline getirmek, beşer kaynaklı her ideolojinin ilk ve son planının değişmez ana hedefidir.

   Emperyalist kafirler İslam topraklarını istila ederetmez; müsteşrikleri vasıtasıyla “Kadın Hakları”nı gündeme sokmuştur. Onların bütün arzuları; kadınları bir şehvet aracı haline getirerek, sömürülerini sürekli kılmaktır. Nitekim bunda da muvaffak olmuşlardır. Ayrıca müşrik devletler; İslam topraklarını istila ederken en büyük silah olarak “Kadınları” kullandıkları gerçeği de gizlenemez. 1908’lerden sonra İstanbul’a gelen “beyaz rus kadınları”nın; Osmanlı devlet adamları indindeki yerleri malumdur. Bilhassa İttihad Terakki taifesi (ki o dönemde iktidar ellerindedir) bu fahişelerle gönül eğlendirirken, Osmanlı mahvüperişan olmuştur. (2) Şurası bir hakikattir ki; insanlık tarihinin her devresinde kadına ihanet, birçok toplumun ve kavmin helakına sebeb olmuştur. Çünkü kadına ihanet, hürriyete ihanettir. hürriyete ihanet ise, köleliğe teslimiyettir.

   Şurası bir hakikkattir ki; yeryüzünde kadın ihanetine karşı en büyük inkılabı İslam gerçekleştirmiştir. İslam, maddeperestler tarafından kadının bir şöhret ve şehvet aracı olarak kullanmasına karşı savaş açmıştır. Allahü Teala (cc) hayat kaynağımız Kuran-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Evlerinizde oturun. Evvelki cahiliyyet (devri kadınlarının kırıladöküle) yürüyüşü gibi yürümeyin.” (3) Dikkat edilirse, bu ayet-i kerime’de “Teberrücü Cahiliyye” geçmektedir. Teberrücü cahiliyye; cahiliyye düzeninden kaynaklanan ve ilahi düzenle çelişen ve çatışan her türlü yaşantı şeklini ifade eder! (4) Yabancı erkeklerin yanında kadının açılıp saçılması, erkeklerin şehvetlerini harekete geçirmek için kırıtarak dökülüp saçılması, teberrücü cahiliyye’dir. Nitekim müfessirin ulemadan İmam-ı Kurtubi (rha) şöyle diyor: ‘Kadının vücudunun şeklini ve güzelliğini ortaya koyan ince elbise giymesi de teberrüc cümlesindendir. Zira Resulüllah (sav) böylelerini “giyinik çıplaklar” olarak vasıflandırmıştır.” (5) Dikkat edilirse ehl-i cahiliyyenin temel karakterlerinden birisi de, çıplaklık kültürünü geliştirmek suretiyle kadınları köleliştirmektir. Tarih boyunca ehl-i cahiliyye, bu karakterini değişik isimler adı altında devam ettirmiş ve halende devam ettirmektedir.

   Kadınların çıplaklaşmaları, açılıp saçılmaları için söylenen her söz, yapılan her eylem, çağdaş cariye pazarlarının açılmaları için ortaya konulan bir teşebbüstür. Laikliğe iman etmiş demokrat sağcı ve solcu müşriklerin kuvvet ve kontrolleri altındaki genç erkek ve kızların karma eğitim ve öğretim gördükleri kurum ve kuruluşlar birer çağdaş cariye pazarlarıdır. Yine günümüz İslam coğrafyasında laikliğe iman etmiş demokrat sağcı ve solcu müşrik kadrolar tarafından tertiplenen “Güzellik Yarışmaları” birer çağdaş cariye pazarlarıdır.

   Laikliğe iman etmiş demokrat sağcı ve solcu müşriklerin çağdaş cariye pazarlarını açmaları akaidlerinin tabii bir neticesidir. Acı olan durum, günümüz İslam coğrafyasında çağdaş cariye pazarlarının bizzat müslümanım diyenler tarafından açılmalarıdır. Bakınız organizesi müslümanlar tarafından yapılan ve kapalı olanın açılması anlamına gelen ‘Tesettür Defileleri’ birer çağdaş cariye pazarlarıdır. Nitekim bunun neticesinde “Tesettür giyim’ firmaları açıldı. Sözde İslama uygun modellerle genç kızlar esir alındılar. Yırtmaçlı elbiseler, taşlanmış ipekten yapılmış muhtelif pardesüler, albenili başörtüler genç kızların hücumuna uğradılar. Ve netice de bu “Tesettür Giyim” firmaları müslüman kadın ve kızları birer tüketim kölesi yaptılar!... Şunu unutmayalım ki; teberrücü cahiliyyeye kendilerini kaptıranlar, çağdaş cariye pazarlarının sermayeleri olmaya mecbur ve mahkumdurlar.

   Caddelerde, sokaklarda çıplak gezerek erkeklerin şehevi duygularını tahrik eden moda putunun mankeni olmuş kadın ve kızlar, çağdaş cariye pazarlarının birer sermayesidirler. Bunların bu hale gelmelerinin tek sebebi, cahiliyyeyi dünya görüşü olarak benimseyip teberrücü cahiliyyeyi yaşatmaya çalışmalarıdır.

   Sonuç olarak çağdaş cariye pazarları; çıplaklık kültürünün ve cinsel sapıklığın prova merkezleridir. Teberrücü cahiliyye ise; cinsel sapıklığın kadınlar tarafından hayatın amacı haline getirilmesidir. Bütün mesele beşeri rejimler ve ideolojik kadrolar tarafından kadının, iffetin, haya ve namusun maddi servete feda edilmesidir.

Hürriyet Risalesi Mustafa Çelik

(1)  Hicab (Mevdudi/Ter:Prof. Ali Genceli) Sh: 120-121, Ank:ty.

(2)  İslam Toplumunda ve Çağımızda Kadın (Melahat Aktaş) Sh: 163, İst: 1948.

(3)  Ahzab sûresi: 33.

(4)  Cahiliyye Düzeninin Ruh Haritası (Mustafa Çelik) Sh: 15, İst: 1990.

(5)  0el-Cami-u Li Ahkami’l Kur’an (İmam-ı Kurtubi) C: 14, Sh: 178-179.