|
GÂYEMİZ ALLAHDIR Gençler! Gayemiz Allahdır şiârıyla ahlâklanmanın ne demek olduğunu biliyormusunuz? Her sözünüz ve işinizde, her ibadet ve cihadınızda Allah'a ihlâsla bağlanacaksınız ki Allah sizleri ihlâslı kullarından kabul etsin. Her zaman şu ayeti dilinizden düşürmeyin: De ki, şüphesiz benim namazım da, ibadetlerim de, dirimim de, ölümüm de hiç bir ortağı olmayan, alemlerin Rabbi Allahındır. Ben böylece emrolundum. Ben müslüman olanların ilkiyim. (El-Enam:162-163) Vicdanınızın en derin noktasından inanmalısınız ki, Allahın dini İslâm hidayete erdirici, kurtarıcı kaplayıcı ve ebedidir. Diğer bütün beşeri sistemler bir aldanış, bir tlihsizlik, bir bilgisizlik örneğidir. Aralarında Allahın indirdiği ile hükmet, onların keyflerine uyma, Allahın sana indirdiği (hükümlerin) bir kısmından caydırmalarına karşı onlardan kaçın. Eğer onlar (indirilen hükümleri kabulden) yüz çevirirlerse bil ki Alalh, günahlarının biri sebebiyle bile kendilerini mutlaka musibete uğratmak istiyordur. İnsanlardan bir çoğu muhakkak ki Allahın emrinden dışarı çıkanlardır. Onlar halâ cahillik devrinin kötü hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilen (ve inanan) bir kavim indinde hükmü Allahdan daha güzel olan da kimdir? (El-Maide:49-50) Allahın emrettiği ve nehyettiği her şeyi tam bir teslimiyetle kabul etmektir. Bu Allaha imanın ve Ona kulluğun gereğidir. Çünkü Allah yaratıcıdır. Yarattıklarına ait hususlarda istediği şekilde tasarrufta bulunmak sadece Ona aittir. O her şeyi bilendir. Dolayısıyla kullarının yararına olan nizamları, proğramları ve hükümleri en iyi bilen Odur. O hakimdir. Her şeyi, menfaati celbedecek zararı giderecek şekilde, en uygun bir surette yerli yerine koyabilecek olan yine Odur. Müminlerin emîri Hz. Ömer b. El-Hattab (r.a.)in Rasûlüllah (s.a.v.)in Hacerül Esvedi öpüşünü bir hikmet aramaksızın selâmlayıp öperken söylediği sözleri örnek almanız size yeterlidir. O Hacerül-Esvedi öperken şöyle demişti: Biliyorumki sen bir taşsın. Ne zarar, ne de fayda verirsin. Rasûlüllah (s.a.v.)in seni öptüğünü görmeseydim, ben de seni öpmezdim. (Buharî, Müslim) Cenâb-ı Hakk şöyle buyurur: Allah ve peygamberi bir işe hüküm ettiği zaman gerek mümin bir erkek; gerek mü^min bir kadın için işlerinde kendilerine seçme hakkı verilmemiştir. (El-Ahzâb/36) Kalblerinizin en derin noktasından kesinlikle inanmalısınız ki, dirilten de, öldüren de, izzet veren de, zelîl kılan da, fayda sağlayan da, zararlandıran da Allahdır. Her şeyin tasarrufu Onun elindedir. Her şeye gücü yeten de Odur. Şu halde iyi kötü her durumda Onun hükmüne boyun eğmeniz, başınıza gelecek her şetde Onun takdirine razı olmanız, her sıkıntıda Onun hükmüne sabretmeniz gerekir. Şu âyet-i kerimeyi devamlı göz önünde bulundurmanız size yeterlidir: Andolsun ki sizi, biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsûllerden yana eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenlere (lûtf-u keremimi) müjdele. Ki onlar kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz (dünyada) Allahın (teslim olmuş kulları)yız ve biz (Ahirette de) ancak Ona dönücüleriz diyenlerdir. Rablerinden mağfiretler ve rahmet hep onların üzerinedir ve onlar doğru yola erdirilenlerin tâ kendileridir. (El-Bakara/155-156-157) İnsanlar sizden ister hoşnut olsunlar, ister kızsınlar, ister sizi övsünler, ister kötülesinler, ister sizden yüz çevirsinler, ister size yönelsinler, hiç birine aldırmadan Allahın rızasını ve korkusunu varlığınızın hedefi yapmadıkça, Gâyemiz Allahdır. şiârını gerçekleştirmeniz mümkün değildir. Bu konuda da şu âyeti kerimeyi göz önünde bulundurmalısınız: Eğer onlar müminler iseler Allah ve Rasûlünü razı etmeleri daha doğrudur. (Et-Tevbe /62) Rasûlüllah (s.a.v.)in şu Hadîslerini de hatırınızdan uzak tutmayınız: Allahı gazablandırmak pahasına insanları hoşnut edeni, Allah insanların eline bırakır. Allahı razı etmek pahasına insanları kızdıranlara karşı ise, Allah kâfidir. (Tirmîzî, Ebû Nuâym) Rabbını gazablandıracak bir konuda idareciyi hoşnut eden Allahın dininden çıkmıştır. (Hâkim) Allahın sevgisini ve rızasını kazanmak konusunda şu şiiri söyleyen ne güzel söylemiştir: Sen bana tatlı davranırsan, isterse hayat acı olsun aldırmam Sen benden hoşnut olursan, insanların öfkesi bana vız gelir. Seninle benim aramdaki sevgi mâmûr olsun da İsterse dünya ile benim aramdaki harâb olsun, umurumda değil Senin sevgin gerçek olursa, her şey bana kolaylaşır. Toprak üzerindeki her şeyin değeri toprak olmakla kalır. |
|