DÜSTÛRUMUZ  KUR’AN’DIR 

   Gençler!

   “Düstûrumuz Kur’an’dır.” Şiarını gerçekleştirmenin ne olduğunu biliyor musunuz?

   Kalblerinizin ve vicdanlarınızın  en derin noktasından inanmalısınız ki bu Yüce Kur’an, Allah’ın Rasûlü Muhammed (s.a.v.)’in kalbine, bütün kâinata Allah’ın nimetiyle müjdeleyici, azabıyla korkutucu olması için, indirdiği kitabdır:

   “Kâfirleri canibi ilâhisinden en çetin bir azab ile korkutmak, iyi amellerde bulunan mü’minlere de içinde ebedî kalacakları güzel bir mükâfatı müjdelemek için kendisinde hiç bir eğrilik yapmadığı, o dosdoğru kitabı kulu (Muhammed (s.a.v.)’e indiren Allah’a hamdolsun.” (El-Kehf/1-2)

   Kur’an’ın bir benzerinin meydana getirilmesiyle ilgili meydan okumasının, Allah katından yeryüzüne inmeye başladığı günden, Allah’ın onu yeryüzüne hakim kılacağı güne kadar geçerli olduğunu bilmelisiniz:

   Deki: “Andolsun insanlar ve cinler şu Kur’an’ın benzerini meydana getirmeleri için bir araya toplansa, yekdiğerine yardımcı da olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” (El-İsra/88)

   Onun yolunda yürüyenlerin, onun prensiplerini uygulayanların en doğru, en sağlam ve en isabetli bir yolda olacaklarını bütün dünyaya ilân etmelisiniz:

   “Size Allah’dan hakiki bir nur ve apaçık bir kitab gelmiştir ki Allah, rızasına uyanları onun sebebiyle selâmet yollarına doğrultur, onları, iradesiyla, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir.” (El-Maide/ 15-16)

   Bu kur’an’ın sadece bir halk topluluğuna veya sadece bir millete gelmeyip bütün halklara ve bütün milletlere geldiğini insanlara açıklamalısınız:

   “Hak ile batılı ayıran bu Kur’an-ı alemlerein (ilâhî azab ile) bir korkutucusu olsun diye, kuluna indiren (Allah’ın şanı) ne yücedir.” (El-Furkan/1)

   Bu Kur’an’dan yüz çeviren kişinin ve bu Kur’an’ın yolundan sapan şahsın ahmak, cahil, karanlık ruhlu ve kalbi kör olduğunu bütün avazınızla haykırmalısınız:

   “Kim benim zikrim olan Kur’an’dan yüz çevirirse onun hakkı dar bir geçimdir ve biz onu Kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. O: “Rabbim, beni niçin kör haşrettin? Halbuki ben hakikaten görür idim.” Dediğinde Allah şöyle buyurur: “Öyledir. Sana ayetlerimiz geldi de sen onları unuttun. İşte bu gün de öylece unutuluyorsun.” (Tahâ/124-125-126)

   Bu Kur’an’ın hükmünün esası, hayat proğramı, şeref ve zafer yolu olduğunu, onun gösterdiği hidâyete uymayanların sapıtıp zarara uğradığını ve sapıtanlardan olduğunu bilmeyenlerin kulakalrını çınlatacak şekilde ilân etmelisiniz:

   “Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet, onların keyiflerine uyma, Allah’ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmalarından kaçın. Eğer onlar yüz çevirirlerse bilki Allah, günahlarının bir kısmı sebebiyle bile kendilerini mutlaka musibete uğretmek istiyordur. İnsanlardan bir çoğu muhakkak ki Allah’ın emrinden çıkanlardır. Onlar halâ cahilliğin hükmünü mü erıyorlar? Şüphesiz bir kanaate sahip olacak bir kavim indinde hükmü Allah’dan daha güzel olan da kimdir?” (El-Maide/49-50)